Haber Gıbrıs

“Benim halkım, bağımsız, özgür, hürriyet içerisinde yaşamayı hak etmektedir”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Benim halkım, bağımsız, özgür, hürriyet içerisinde yaşamayı hak etmektedir” diyerek, uluslararası toplumun çağdaş ve saygın bireyleri olarak Kıbrıs Türk halkının mücadelesine verilecek desteğin çok önemli olduğunu vurguladı.

26’ncı Avrasya Ekonomi Zirvesi katılımcılarına çağrıda bulunan Tatar, “Bizlere sahip çıkmanız, bizlerin haykırışına, bizlerin verdiği mücadeleye saygı duymanız en büyük temennim ve dileğimdir” dedi.

Tatar, Kıbrıs Türküne uygulanan izolasyon ve ambargoların kaldırılmasıyla Kıbrıs Türk halkının refah bir yaşam yaşaması, dünyayla entegre olması ve hak ettiği çağdaş evrensel standartları yaşaması için çalıştıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırma Vakfı tarafından İstanbul’da düzenlenen 26’ncı Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde konuştu.

Dün akşam açılış etkinliği yapılan ve çeşitli konulardaki oturumlarla devam edecek olan Zirve’ye  44 ülkeden aralarında cumhurbaşkanlarının da olduğu siyasetçi, kanaat önderleri ve sivil toplum temsilcileri katıldı.

Bu yıl “Güvensizliği bitir, işbirliğine başla” sloganıyla yapılan Zirve, depremden hayatını kaybedenler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Suver’in açılış konuşması ve Birleşmiş Milletler Sevgi ve Barış Platformu’nun performansı ile açıldı.

Ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zirve mesajı Türkiye milletvekili Şamil Ayrım, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajı ise  Azerbaycan Enerji Bakanı Parviz Şahbazov tarafından okundu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yaşı kapsamında tarihçi İlber Ortaylı, Kuzey Makedonya eski Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov ve Azerbaycan Atatürk Merkezi Başkanı, milletvekili Nizami Caferov bilgiler aktardı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise yabancı misafirler adına selamlama konuşmasını gerçekleştirdi.

Tatar: “Böyle bir uluslararası ortamda hitap etmekten mutluluk duyuyorum”

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında, kendisinin diğer konuşmacılardan bir farkı olduğuna dikkat çekerek, kendisinin tanınmamış bir devletin cumhurbaşkanı olarak çoğu yerde ambargoya maruz kaldığını, konuşma ve görüşme yapamadığını kaydetti.

Tatar, 26 yıldır bu Zirve’yi organize eden Marmara Vakfı üyelerini kutlayarak, bu toplantının sesini duyuramayanlara bir fırsat tanıdığına işaret etti ve yıllardan beri acımasız izolasyonlara maruz bırakılan bir halkın, “şehitler diyarı” KKTC’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak böyle bir uluslararası ortamda hitap etmekten duyduğu mutluluğu ifade etti

6 Şubat deprem felaketi hakkında konuşan Tatar, Türkiye’deki on binlerce insanla birlikte KKTC’nin de kendi evlatlarını, sporcularını, vatandaşlarını deprem bölgesinde kaybettiğini anımsatarak, “Öyle bir acı yaşıyoruz ki bu acıyı hiçbir zaman unutmamız mümkün değildir” dedi.

Şu anda Kıbrıs’ta da olası bir depreme karşı gerekli önlemlerin alınıyor olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı, yeni seçilen Rum Lider Nikos Hristodulidis’le yaptığı ilk görüşmede, Kıbrıs’ın küçük bir ada olduğunu, böyle küçük bir adada çeşitli iş birliklerini devam ettirirken, depreme yönelik de ortak komiteler aracılığıyla neler yapılabileceği konusunda görüşlerini paylaştığını ifade etti.

“Diyalogdan yana bir siyaset ortaya koymaya devam ediyoruz”

Tatar, Kıbrıs’ta her ne kadar bir uzlaşma olmasa da her zaman iki tarafın, iki devletin iş birliğiyle bölgede barış ve istikrarın devam edebilmesi için diyalogdan yana bir siyaset ortaya koyduklarını dile getirerek, her zaman iş birliğinin savunucusu olduklarını vurguladı.

Kıbrıs’ta anlaşmazlığa rağmen sürekli iletişim ve diyalog halinde olunmasının hem siyasete, hem ekonomiye hem de bölgedeki istikrara katkı koyacağına inanç belirten Tatar, Anavatan Türkiye’nin desteği ve Kıbrıs’ta iki farklı taraf ve halkın olduğu anlayışıyla istikrarı devam ettirirken, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının çalıştırılmasında, araştırılmasında, pazarlara ulaştırılmasında birlikte hareket etmenin çok olumlu sonuçları olabileceğini kaydetti.

Tatar, “Çatışma kültürü ile, ‘tek taraflı ben yaparım anlayışıyla’ bu işin sürdürülemeyeceğinin bilinmesi gerekir” diye konuştu.

“Mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz”

Kıbrıs Türk halkının 1960 Anlaşmasından doğan müktesep egemenlik hakkı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı, bu hakla devleti yaşatabilmek için mücadelelerini sonuna kadar devam ettireceklerini vurguladı.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, uygulanan izolasyonların zulüm niteliğinde ve çağdışı olduğuna yönelik çağrısına da işaret ederek, KKTC’nin tanınması ile iki devlet arasında yapılacak eşitlik temelinde bir anlaşmanın istikrara ve bölgedeki dengeye katkı koyacağını söyledi.

“Biz Türkiye’siz bir yere gitmeyiz”

1960 yılları itibarıyla Rumların Enosis olarak ifade ettikleri Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlama çabalarına ve 2004 yılında Annan Planı, ardından Kıbrıslı Rumların tek taraflı Avrupa Birliği’ne alınmasına değinen Tatar, “Bu Türkiye’ye de bizlere de yapılan haksızlıktır” dedi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olmamasından dolayı, Kıbrıs üzerinde hak ve hukukunu görmezden gelerek Doğu Akdeniz’den dışlamanın ve dengeleri altüst etmenin uluslararası topluma yakışmadığını ifade etti.

Kendilerine KKTC’den vazgeçip, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne entegre olmalarının istendiğini aktaran Tatar, “Biz Türkiye’siz bir yere gitmeyiz. Bizim anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının güvencesiyle Kıbrıs’ta barışın sürdürülmesi mümkündür” diye konuştu.

Tatar, “Eğer Kıbrıs’ta barışın devam etmesini isterlerse, iki ayrı devletin olduğu gerçeğini görmeleri gerekir” dedi.

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması gibi gelişmeleri de aktaran Cumhurbaşkanı, tüm bu gelişmelerin Kıbrıslı Türklere yeni kapılar açması temennisinde bulunarak, Kıbrıs Türk halkının refah bir yaşam yaşaması, dünyayla entegre olması ve hak ettiği çağdaş evrensel standartları yaşaması için çalıştıklarını ifade etti.

Tatar, “Benim halkım bunu hak etmektedir. Benim halkım, bağımsız, özgür, hürriyet içerisinde yaşamayı hak etmektedir. Dolayısıyla uluslararası toplumun çağdaş ve saygın bireyleri olarak bizlerin mücadelesine sizlerin desteği çok önemlidir. Kıbrıs Türkü adına hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

Kurucu Cumhurbaşkanı Raif Rauf Denktaş’ın sözlerine yer veren Tatar, “biz asla egemenliğimizden, bağımsızlığından ve devletimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version