Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Bölümü Genel Müdürü Mario Nava Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in AB’nin güçlü bir siyasi yetkili atayarak Kıbrıs sorununa müdahil olması önerisinin önüne gelmediğini ancak öneriyi görmeyi, okumayı merakla beklediğini söyledi.
Nova haftalık Kathimerini’ye verdiği özel söyleşide AB’nin halen Kıbrıs sorununa çok yatırım yaptığını, Komisyon’un, somut eylemlerle yeniden birleşmenin ilerlemesi için AB’nin Kıbrıslı Türklere yayardım programı çerçevesi altında çalışan birimleri olduğunu belirterek “dolayısıyla bölgede aktif rol oynamaya devam edeceğiz” dedi.
Ekonomiye özellikle önem verdiklerini ve ekonomik şartların iyileşmesini istediklerini belirten Nova şunları söyledi:
“Bu çerçevede Kıbrıslı Türkler için burs finanse ediyor ve AB’de pratik uygulamalar (internship) sağlıyoruz, gerek Kıbrıslı Rumları gerek Kıbrıslı Türkleri iki yıllık barış programlarını (Propeace united World college) izlemeye teşvik ediyoruz. Bunun paralelinde çevre, insan hakları gibi çeşitli meselelerde iki toplumlu komitelere mali destek veriyoruz. Aynı zamanda Yeşil Hat Tüzüğü’nün doğru uygulanmasını koordine ediyoruz, Yeşil Hat Tüzüğü aracılığıyla ticareti artırmayı hedefliyoruz. Yeşil Hat üzerinden ticaretin artırılmasını çok önemli buluyorum bu şekilde güven yaratılmasına yardımcı olunur, Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin yeniden başlaması olanağı artar. BM himayesi altında müzakereler başladığında elbette AB de Crans Montana’da olduğu gibi katılacak.”
Hristodulidis’in önerisi sorulduğunda “şu ana kadar herhangi bir şey almadım ancak daha önce söylediğim gibi AB halen aktif rol oynuyor” diyen Nova AB’nin müzakerelerin bütün alanlarına aktif katılımının, siyasi anlaşmaların Avrupa müktesebatına uygunluğunun sağlanmasına katkıda bulunacağına inanç belirtti, “bu çerçevede oynayacak önemli bir rolümüz olduğuna katılıyorum” dedi.
“MİK Hellim prosedürü yeniden birleşmenin nasıl olacağını gösteren küçük bir atölyeydi”
Nova “hellim başlığında bize ne söyleyebilirsiniz” sorusuna karşılık hellimin Menşe İsmi Korumalı (MİK) ürün olması prosedürünün Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin nasıl olacağını gösteren küçük bir atölye olduğu görüşünü belirtti. 2015’te ortak bir anlaşma yapıldığını ve yaklaşık beş buçuk yıl hiçbir hareket olmamasına rağmen 2020’de prosedürün yeniden başladığını belirtti. “Bugün bir Kıbrıslı Türk üreticinin ilk MİK statüsünü kısa sürede edinmesi kuvvetle muhtemeldir” diyen Nova “Bu dosyanın sorumlusu olarak bu süreçte iki toplumla nasıl konuşmamız gerektiğini öğrendik ve her iki toplumun da temsil edildiği gayriresmi bir çalışma grubumuz var ve işbirliği düzeyinde önemli bir ilerleme kaydettiğimizi söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
Mario Nova iki toplumlu bir güneş enerjisi parkı oluşturulması konusuna değinirken “Ocak sonunda çıktığımız ihaleyi tamamladık. B şu anda inceleme aşamasındayız ve Nisan başlarında lansman yapmayı umuyoruz. Hedefimiz projenin 7 ayda tamamlanması ve Kasım ayında nihai sonuçları almak. Ancak gerçekte beklentimiz, bu projenin iki lider tarafından kucaklanması ve iki toplumlu güneş parkı oluşturmanın bir sonraki aşamasına ilerlemek” dedi.
“Kıbrıslı Türklerin ve Rumların Yeşil Hat’tan geçmesi, Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden ticaret hiçbir şekilde engellenmemeli”
Rum yönetiminin mültecilerin geçmesini engellemek gerekçesiyle Yeşil Hat’tın güney sınırına dikenli tel çekmesini AB’nin nasıl bulduğu sorulan Nova “adına set veya polis veya herhangi başka bir ad verilsin, alınacak hiçbir önlem Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların Yeşil Hat’tan geçmesine engel teşkil etmemelidir. Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden ticareti de hiçbir şekilde engellememelidir. Bu önlemlerin toplumsal veya ekonomik bütünleşmeyi engellememesini istiyoruz” ifadesini kullandı.
“Maraş’ın BM’ye verilmesi gerek”
Daha önce enerjinin Kıbrıslı Türkler ile Rumlar için bir anahtar olabileceğini söylediği hatırlatılan Nova’ya Maraş’ın da bir güven yaratıcı önlem olarak görülüp görülemeyeceği soruldu. Mario Nova “Maraş konusunda Komisyon’un tutumu nettir. Maraş hiçbir ön şart olmadan BM’ye verilmesi gerektiğinde çok netiz. Bu, Kıbrıs Rum toplumunun geçmişte eski Başkan Nikos Anastasiadis’in birçok kez yaptığı gibi karşılık olarak teşvikler önermekte serbest olmayacağı anlamına gelmez” dedi.
Ziyaretleri sırasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la iki devlet tezini görüşüp görüşmediği sorulduğunda ise “Sayın Tatar’la görüştük ancak iki devlet çözümü tezini detaylarıyla konuşmadık” diyen Nova şunları ekledi:
“Biz, Komisyon’un BM’nin koyduğu çözüm çerçevesine çok inandığını net şekilde ortaya koyduk. Maraş konusunda, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararları ile hareket ettiğimiz konusunda çok nettik. İki liderin müzakerelerin yeniden başlaması yolunu hazırlayabilecek güven yaratıcı önlemleri görüşmesini selamlarız. Ancak Maraş konusunda Güvenlik Konseyi kararlarıyla hareket ettiğimiz konusunda çok netiz.”